Artık birçok chiller sistemi, internet üzerinden uzaktan izlenebiliyor ve yönetilebiliyor. IoT (Nesnelerin İnterneti) tabanlı çözümler sayesinde; sıcaklık, basınç, enerji tüketimi gibi kritik veriler anlık olarak takip ediliyor. Bu teknoloji, olası arızaların önceden tespit edilmesini ve bakım süreçlerinin optimize edilmesini sağlıyor.
Sürdürülebilirlik odaklı düzenlemeler, geleneksel yüksek GWP (Global Warming Potential) değerine sahip gazların yerini düşük etkili soğutuculara bırakmasına neden oldu. R-513A, R-1234ze gibi yeni nesil çevre dostu gazlar, hem çevreye duyarlı hem de yüksek performanslı çözümler sunuyor.
Enerji verimliliği, her geçen gün daha önemli hale geliyor. Bu bağlamda, inverter teknolojisiyle donatılmış değişken hızlı kompresörler, sistemin yüküne göre çalışarak enerji tüketimini %30’a kadar azaltabiliyor. Özellikle kısmi yüklerde verimlilik avantajı sağlayan bu sistemler, 2025’te birçok üretici tarafından tercih edilmeye başlandı.
Endüstriyel tesislerin alan kullanımı her zamankinden daha değerli. Bu nedenle modüler ve kompakt chiller sistemleri, dar alanlara kolayca entegre edilebilmesi ve ihtiyaçlara göre genişletilebilir yapılarıyla öne çıkıyor. Ayrıca, bu yapılar bakım ve servis kolaylığı da sunuyor.
Gelişmiş chiller sistemleri, yapay zekâ destekli algoritmalar ile arıza oluşmadan önce uyarı verebiliyor. Sensörlerden toplanan veriler analiz edilerek sistemin ne zaman bakıma ihtiyaç duyacağı önceden belirlenebiliyor. Bu da plansız duruşları azaltıyor, bakım maliyetlerini düşürüyor ve sistem ömrünü uzatıyor.
2025 yılı, endüstriyel soğutma sistemlerinde teknolojinin etkinliğinin en fazla hissedildiği yıllardan biri olmaya aday. IoT, yapay zekâ, çevre dostu akışkanlar ve enerji verimliliği gibi kavramlar artık lüks değil, sektör standardı haline geliyor.
Friovento olarak biz de, bu yenilikleri yakından takip ediyor ve ürünlerimizi bu trendlere uygun şekilde geliştiriyoruz.
Bizimle iletişim kurmak ve detaylı bilgi almak için iletişime Geç butonuna tıklayınız.
İLETİŞİME GEÇ